Burası tam bir digital-nomad merkezi yani dijital-göçebe. Tanımlamak gerekirse işini insanlarla yüz yüze görüşmeler yapmadan yapabilen insanlar, belki bir telefon yeterli bile olabilir ama genelde bilgisayar olsa iyi olur. Uygun çalışma ortamı; hızlı internet, çalışma masası ve rahat sandalye, arada oturmaktan yamulan vücudunuzu esnetmek için geniş alan, yemek, meyve, çay, kahve ve çalışmaktan sıkılınca dışarı çıkıp hava alabileceğin eğlenceli, ucuz bir şehir. Bunların hepsini birleştirince işte karşınızda Chiang Mai!
Nasıl Geldik?
Chiang Mai Tayland’ın kuzeyinde, ülkenin 2. büyük şehri. Genelde turistler tatil rotalarına Bangkok ile başlayıp, Ayutthaya ve Sukhothai’ye uğradıktan sonra otobüs ile buraya geliyor. Sonra da ver elini güney Tayland’ın egzotik adaları ama biz buradan Myanmar’a geçtik.
Bangkok’tan direk tren var. Biz Sukhothai’den otobüs ile geldik. Sukhothai otobüs istasyonu şehre 10 dakika mesafede tuktukla 100 Baht’a gidiliyor. Saat 10:10’da başlayan Sukhothai-Chiang Mai yolculuğumuz otobüsün her minik kasabada durması sebebi ile 7 saatte tamamlandı. Biletimizi 197 Baht’a Win tour’dan geldiğimiz gün otobüs terminalinden aldık. Toplamda 3 otobüs firması var farklı fiyatlara. Klimalı otobüs bizce oldukça rahattı, arada yemek molası verdik minik bir esnaf lokantası tarzında bir yerde.
Chiang Mai otobüs terminalinden kırmızı renkli songthaewlara (tuktukun büyüğü) binip kişi başı 50 Baht’a otelimize ulaştık. Üzerinde 30 Baht yazıyor ama taksi hizmeti verip istediğin yere bırakınca 50 Baht.
Nerede Kaldık?
Chiang Mai’de 3 farklı hostelde kaldık. En ucuzdan başlayıp giderek standardımızı yükselttik ve en sonuncusunda çakılı kaldık, yüreğimizi fethetti, dijital göçebeler için birebir. Konaklamalarımızı agoda’dan aldık, booking.com ile sahibi de aynı kişiymiş ama fiyatlar daha ucuzdu.
7 Century Hostel – 4 gece, gecelik 7 Dolar
9 Hostel – 3 gece, gecelik 12 Dolar
Karen Kabilesi (Trekking) – 2 gece
IN THE CITY Co-Living & Co-Working Space – 6 gece, gecelik 18 Dolar
Neler Yaptık?
Çalış çalış çalış; Dijital-göçebelik bunu gerektirir:)
Bizim için burada geçirdiğimiz zaman çok önemliydi çünkü Turgay’ın doktora makalesini yetiştirmesi için çalışma yerine ihtiyacı vardı. Bunun için birçok alternatif var Chiang Mai’de. Bizim için önemli olan merkeze yakın olması ve ucuz olmasıydı. Bu sebeple iki tane yer belirledik. Bir tanesi IN THE CITY Co-Living & Co-Working Space diğeri de Kitncaboodle Coworking. Kitncaboodle Coworking hakkında yapılan yorumlar oldukça iyiydi fakat biz gittiğimizde taşınma aşamasındaydı. IN THE CITY Co-Living & Co-Working aynı zamanda konaklama imkanı sunduğu için vaktimizin çoğunu burada geçirdik.
Biraz değişiklik olsun diye kafelere de gittik çalışmak için ama fiyat/performansları çok düşük çalışmak için wi-fi oldukça yavaş. Hava değişikliği için iyi olabilir belki. Myanmar Konsolosluğu’ na giderken Mac Cafe Santitham diye bir mekan var. Buraya gidecektik ama karşısında yeni bir yer açılmış “iki kahve alana bir tane bedava” kampanyası vardı onu denedik. Mekanın adı Beer Walkin, aslında craft bira satıyormuş. Dekorasyonunu çok beğendiğimiz diğer şirin yer ise My Secret Cafe. Aka Ama Cafe’nin önünden de geçtik ama doluydu.
Gece Pazarları
Cumartesi ve pazar günleri özel olarak gece pazarları kuruluyor, eğer hafta sonunu burada geçirmeyecekseniz sabit gece pazarı da var. Gece pazarlarına bir diğer alternatif de uygun fiyatlı restoranlar. Khao Soi, Chiang Mai’ye özel bir çorba, ya da burada yediğimiz Pad-c-ew mesela.
Yemek Kursu
Taylandlılar işi biliyorlar. Her yediğimiz yemeğin ayrı bir lezzeti var. Buraya gelmeden yemek kurslarına bakmıştım aslında ama hepsi birbirine benziyor gibi geldi o sebeple uygun olanlarından birini seçtim ve 7 tane yemek yapabileceğim Siam Home Cooking School’da yemek kursu gittim.
Turlar: Trekking, Filler, Kaplanlar, Kabile Ziyaretleri
Bangkok’dan Chaing Mai’ye kadar çok fazla dağlık alan yok. Trenle giderken dümdüz ovalardan geçiyorsun. Chiang Mai otobüs yolunda dağlar başlıyor, kıvıra kıvrıla ilerliyorsun yemyeşil ormanların içinden. Chiang Mai’de her köşe başında tur satan acenteler var. Filleri besleyip onlara banyo yaptırabileceğiniz, şehrin kuzeyinde kaplanlarla vakit geçirebileceğiniz Tiger Kingdom, yürüyüş turları, günlük Pai, Chiang Rai turları var. Bizim amacımız ormanda yürümek ve orada kalmaktı. Özellikle Tayland’ın en yüksek dağı olan Doi Inthanon’a gitmek, bulutlarla fotoğraf çektirmek istiyordum. İki tane Pagoda var kral ve kraliçe için yapılmış, manzara enfes. Konaklama için de buradaki kabilelerin evlerinde kalıyorsunuz. Hepsini içeren 3 gün-2 gece New Star Eko Trek Tour aldık bu sebeple. Bulutlarda fotoğraf çektiremedik, galiba o manzara Kew Mae Pan Nature Trail’de.
Tapınaklar
Bu şehirde adım attığınız yerde tapınak var. Onun için biz tapınak gezmek için özellikle zaman ayırmadık, akşam yemeğe çıktığınızda ya da gündüz hadi biraz hava alalım sıkıldık bilgisayar başında oturmaktan dediğimizde yol üzerlerinde uğradık. En popüleri Wat Chedi Luang; 40 Baht giriş ücreti talep ediyorlar. Wat Chiang Man fotoğraf çekmek için ideal. Bir de tepede Wat Phra That Doi Suthep var ki buraya kırmızı taksi dolmuşlarla gidiliyor, bol bol tapınak göreceğimiz için gitmeyi tercih etmedik ama yapılması gerekenler arasında. Bir de 3 Kral Anıtı var meydanda, unutmadan!
Müzeler
Müze gezmeyi seviyorsanız ki ben vakit geçirmeyi seviyorum. Sıcaktan bunaldığınızda kafanızı sokabileceğiniz klimalı havadar mekânlar aynı zamanda:) Şehir merkezinde Chiang Mai Historical Center var. Giriş ücreti 90 Baht Eğer 3’ü bir arada alırsanız Lanna Folk Museum ve Folklife Museum and Arts and Culture Centre dâhil 190 Baht. Tribal Museum biraz uzak biz 40 dakika yürüdük ama dönüşte kişi başı 30 Baht’a şehir merkezine döndük (normalde 50 Baht). Çok güzel bir yerde, dönerken göl kenarında otantik bir restoranda balık yedik, hiç turist yoktu ondan fiyatlar da uygun. Biz gidemedik biraz pahalı geldi ama (200 Baht) Museum of World Insects and Natural Wonders oldukça ilgi çekici duruyor:)
Bu linkte Tayland’daki tüm müzeler var: http://www.museumthailand.com/en/museum
Festivaller
Biz Kasım ayında Chiang Mai’deydik ve Loy Krathong ve Yee Peng Festivaline denk geldik. İnanılmaz güzel kareler kaldı aklımda festivalden. Eğer Nisan ayına denk gelirseniz Songkran Festival’i ve Şubat ayına denk gelirseniz Flower festivalini kaçırmayın:)
http://www.chiangmai.bangkok.com/events-festivals.htm
Barlar, Gece Hayatı
Chiang Mai, Bangkok gibi değil ama yine de canlı müzik dinleyebileceğiniz yerler var. North Gate caz/blues için birebir. Erken doluyor demişlerdi, doğruymuş. İki üç kez gidip hep ayakta kaldık. Roots Rock Reggae’de reggae müzik dinledik dans ettik güzeldi aslında. Yanında bir metal bar var Pentatonic Rock Bar. Bir de Zoe in Yellow Bar & Night Club’ın olduğu sokak oldukça hareketli popüler müziklerin çaldığı turistlerin oldukça ağırlıklı olduğu mekân, bizim tarzımız değildi, kendimi full moon partilere saklıyorum:) Fiyatlar uygun biralar 100 Baht civarında. Gezerken biraz daha şık mekanları keşfettik. Eski şehirden Ping Nehrine doğru gidip Thanon Charoen Mueang köprüsünü geçtikten Ping Nehri boyunca canlı müzik de yapan The Riverside Bar & Restaurant, The Good View gibi restoranlar var, dışarıdan güzel gözüküyorlar bize biraz pahalı geldi girmedik.
Yemekler
Ucuza yemeğe çalıştık yani menü başına 50 Baht’ın altına karnımızı doyurmak asıl amacımız haline geldi kimi zaman. Çok zor olduğunu söyleyemem neler yemedik ki:)
Thai Masajı
Milyonlarca masaj ve manikür salonu var Chiang Mai’de. Bize kolaylık oldu ilk kaldığımız otelde yaptırdık saati 200 Baht’a. Fiyatlar saatlik 140-300 Baht arasında değişiyor. Ayak masajı da bu fiyatlara, çeşitli yağlar eklenince fiyat artıyor. Kıyafetlerinizi çıkartmanız gerekmiyor onun için sokaklarda bir sürü masaj yeri görebiliyorsunuz. Bize basit kıyafetler verdiler onları giydik gerçi. Masajı yapan kişi bazen üzerinize çıkabiliyor, öne arkaya geri çevirebiliyor. Benim gözümü çok korkutmuşlardı ama acı dolu bir masaj değil, 1 saatin keyfini çıkartmak lazım. Bir diğer masajımızı ayak masajı olarak Moon Muang Road üzerindeki Tulip Massage’da yaptık (Aynı isimde başka yerlerde de masaj salonları var). Çok keyifli ve rahatlatıcıydı fiyatı da 180 Baht. Masörlerin saat başı 50 baht civarı kazandığını düşündürsek, memnun kaldığımız durumlarda bahşiş bırakmayı unutmamak lazım.
Burada tapınakların içinde de masaj yapılıyor çünkü Thai masajı aslında Budist bir gelenek. Masajı Buda’nın doktorunun bulduğu söyleniyor, söylenilene göre rahatlama değil iyileşme amaçlı yapılıyor, masaj sırasında birçok yoga pozisyonu uygulanıyor.
Bir de hapishaneden çıkan kadınların meslek edindirme programları neticesinde açılan Women’s Massage Center by Ex-Prisoners adlı yerler var. Biz üç kez mesaj yaptırmayı tercih etmedik ama destek amaçlı gidilebilir belki bir daha ki sefere.