Seyahate çıktığımızdan beri en beğendiğim yer oldu Hoi An. Rengarenk fenerlerle süslenmiş sokaklarından yürümek ayrı bir haz veriyor insana. Şehrin en sakin hali için güneş doğmadan başlamak lazım güne. Otobüsümüz erken gelince saat 5 gibi otele eşyalarımızı bırakıp keşfe çıktık eski şehri. Erken olunca sokaklarda tek tük insan var. Gün aydınlanmak üzere. Sarı evlerin dar sokakların arasından geçip, tapınakların önünde dikilip, bu şehrin ne kadar muhteşem olduğunu izledik. Japon köprüsünden karşıya geçtik, dükkanlarını yeni yeni açmaya başlayan insanlara gülümsedik. Sonra etraf aydınlandı, şehrin güzelliği daha da çıktı ortaya.

Nasıl Geldik?
Nha Trang’dan Hoi An’a otobüs yolculuğu
Biletimizi önceden aldığımız için tek yapmamız gereken 1 gün önceden Sinh Tourist ofisine gidip biz akşam 7 arabası ile Hoi An’a gitmek istiyoruz demek oldu. Yarım saat önce ofiste olmak gerekiyor yalnız check-in yapıp numaranızı almazsanız arıyorlar çabuk gelin diye. Bir de çişiniz gelirse en yakın istasyonda duruyorlar sağ olsunlar. Nha Trang’da yola çıkmadan önce biraz fazla bira içtiğimiz için zor yetiştik tuvalete yoksa 1 saat kesinlikle tutamazdık molaya kadar. Otobüslerin yataklı olması muhteşem bir şey. Saat sabah 4 gibi şehre vardık. Ne yalan söyleyeyim bu kadar erken geleceğimizi bilmiyordum.
Nerede Kaldık?
Hoi Pho Hotel (Lokasyon)
Ulaşım derdimiz olmasın diye şehir merkezinde otel seçmeye özen gösteriyoruz. 2 dakika yürüme mesafesindeki otelimize hemen ulaştık böylelikle. Gece bekçisi bizi restoran kısmına aldı ama oda vermedi. Biz de telefonlarımızı şarj edip gün doğmadan attık kendimizi şehrin sokaklarına. Döndüğümüzde de bizi odaya almadılar bir önceki gece tamamen doluymuş. Katılabileceğimiz turları anlattı resepsiyondaki kız. Biz de biraz mecburen biraz da işimize geldiği için seçtik birini. Oda çok güzel, balkonlu ve ışık alıyor. Ama ne yazık ki rutubet olduğu için ağır bir koku vardı içeride. Sineklerden de nasibimizi aldık tabi ki🙃
Ücreti: Tuvaleti banyosu içinde, kahvaltı dahil çift kişilik oda fiyatı 15 Dolar.
Neler Yaptık?
Hoi An’ın Rengarenk Sokakları
Hoi An Vietnam’ın UNESCO dünya mirası listesindeki en sevimli kasabalarından bir tanesi. Şehre adım attığınızda büyüsüne kapılıp kendinizi eski zamanlarda buluveriyorsunuz, özellikle de Ao Doi (Vietnam’ın geleneksel elbisesi) giyip etrafta fotoğraf çektiren insanlarla birleşince harika oluyor. Ao Doi kıyafetli insanları yakalayamamışız, bir dahaki sefere kesin kiralayıp resim çektireceğim. Bisiklet turu yazımızın kapak fotoğrafında çok güzel resmetmişler ama:) Hoi An çok büyük olmadığı için şehir merkezinde kalıp, yürüyerek gezmek en keyifli seçenek. Sabah erkenden, öğleden sonra sıcaklar azaldığında ve akşam vakti şehri ayrı ayrı gezmek lazım çünkü hepsinin keyfi ayrı. Biz ilk gezimizi sabaha doğru sokaklarda kimsecikler yokken yaptık. Resimleri bu linke ekledim. Normalde eski şehre giriş ücreti olarak 120000 VND (5.12 Dolar) alıyorlar ve ekstra olarak 5 adet müze/tapınak gezebiliyorsunuz. Biz çok erken saatte gittiğimiz için bilet gişeleri açık değildi ve bilet almadık. Doğal olarak kimse de sormadı.
My Son Tapınakları Turu
Açıkçası Hoi An’a gelmeden önce UNESCO koruması altındaki bu tapınak kompleksinden haberimiz yoktu. Angkor Wat ya da Bagan kadar dünyaya nam salmış durumda değil ne yazık ki. Bence bunun en büyük sebebi Vietnam savaşı sırasında eserlerin büyük oranda zarar görmüş olması. Bir diğer sebep de Hoi An şehir merkezinin popülaritesine yenik düşüyor olması olabilir. Yine de biraz daha ilgiye ihtiyacı var bence. Tapınaklar Güney Doğu Asya’daki en önemli tarihi eserler olduğu için bizim ilgimizi çok çekiyor ve kesinlikle uğramayı tercih ettik. My Son turumuzun detaylarını buraya iliştiriyorum.

Sokak Yemekleri
Her Vietnam şehrinde olduğu gibi Hoi An’ın sokak lezzetleri de inanılmaz güzel. Eski şehir merkezinde kurulan gece pazarı sokak yemeklerini denemek için en ideal yer. Sokakta ızgara ahtapot, mango cake, tatlı mısır keki, banh mi ve mi quang bizim denediğimiz bazı lezzetler oldu. Daha onlarcası var:)
Bisikletle Hoi An
Hoi An’da kesin yapın denilen şeylerden bir tanesi bisiklet kiralamak. Şehir merkezi yürüyerek kolaylıkla geziliyor ama etrafta yapacak çok şey var. Şehir merkezinden çıkınca kendinizi atabileceğiniz pirinç tarlaları bir harika mesela. Bu sefer bireysel gezmek yerine ücretsiz Kim Bong Kasabası bisiklet turuna katılmayı tercih ettik. Bisikletler günlük kişi başı 25000 VND (1 Dolar) verdik. Tur yarım gün bisikletler günlük kiralık olunca öğleden sonrası bize kaldı gerçi. Çok keyif aldığımız bisiklet turunun detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Yemek Kursu
Vietnam’da herşey inanılmaz lezzetli olunca bu lezzet şölenine seyirci kalmaya gönlüm el vermedi. 5 dakikada dünyanın en lezzetli yemeklerini yapan bu harika insanların neyi nasıl yaptığını öğrenmek en çok istediğim şeydi. Bir de daha önceki kurslardan tecrübeliyim kursta yaptığın yemekler, restoranda yediklerinden daha da güzel oluyor. Daha da güzeli hepsini en sonunda sana ikram ediyorlar, bitiremedin mi paketleyip eve veriyorlar! Çok söylendi ama bu sefer Turgay’da beni yalnız bırakmadı. Benden daha güzel yemek yapıyor aslında kerata. Neler neler yaptık, detayları bu linkte.

Plajda Güneşlenmek
Hoi An’ın çevresinde çok güzel plajların, tam karşısında da Cham Adasının olduğunu okumuştuk. Hoi An’da 4 gün kalmamıza rağmen hepsini gezmeye vaktimiz olmadı. Bisiklet kiraladığımız gün öğleden sonramız boş olunca hemen bisikleti An Bang Plajına sürdük. Bu plajın bu kadar güzel olacağını tahmin etmiyordum. Denize girdik, güneşlendik baya da keyif aldık. Belki bunda yediğimiz leziz midyelerin de payı olabilir. An Bang plajına giderken geçtiğimiz pirinç tarlalarının fotoğraflarını bisiklet turu yazımıza ekledik, buraya linkini bırakıyorum.
Nehirde 5 dakikalık Kayık Gezintisi
Hoi An sanki peri masalı seti gibi. Gündüzleri Vietnam’ın yerel kıyafeti “Ao Dai” giymiş kızlar dolanıyor şehrin sokaklarında, geceleri ise ışıl ışıl fenerler insanın içini kıpır kıpır yapıyor. Büyüye kapılıyorsun ister istemez sen de bu hikayenin bir parçası olmak istiyorsun. O sırada nehirde bir o yana bir bu yana giden tekneler geliyor gözünün önüne. Biraz pazarlık yapıp 120000 VND (5.14 Dolar) karşılığında atladık bir tanesine biz de. Dileğimizi diledik, benimki tuttu ayrıca:)
En sevdiğim Elbisemi Aldım
Hoi An aslında terzileri ile ünlü. Her köşe başında bir tane kumaş dükkanı yanında terzi var. 100 Dolar’a bir takım elbise ya da bir elbise diktirebiliyormuşuz ama bizim böyle bir şansımız olamazdı onun için kendime hazır dikilmiş bir elbise almayı tercih ettim. Eski şehir merkezinde bir sürü dükkan var, bir kaç tane orada da denemiştim ama üzerime oturmamıştı. An Banh plajındaki dükkandan az yer kaplayacak bir tane elbise beğendim. İndirim yapsa iki tane alacaktım ama yapmadı. 150000 VND (6.43 Dolar) karşılığında çok sevdiğim bir yeşil elbisem oldu.
İlk Kartpostallarımız yola çıktı!
Nereden aklımıza geldi hatırlamıyorum ama ilk Hoi An’da kartpostal yollamaya başladık dostlarımıza. O kadar güzeller ki her biri ayrı renkli, her bir tanesini alırken özene bezene seçtik, yazdık, postaladık. Hala öyle yapıyoruz. Çok da keyif alıyoruz aslında. Size ya da istediğiniz herhangi birine o an bulunduğumuz ülkeden kartpostal yollamamızı isterseniz bize adresinizi iletin yeter 🙂
Yeme-İçme
Hiếu Hiền street BBQ (Lokasyon)
Sokak yemeği işte, alt tarafı ızgara yapmışlar demiştim ama öyle değilmiş. Başka nerede böyle bir ahtapotu bu kadar ucuza yeme şansınız olur ki zaten. Soslarını kesinlikle denemek lazım. Bir ızgara ahtapot bir küçük bira 120000 VND (5.15 Dolar)
Miss Lien Thao (Lokasyon)
Vietnam yemek cenneti, Hoi An daha fazlası. Hoi An’ın en güzel 4 lezzetini burada fix menü yapmışlar, menü başı 8 Dolar. Biz bir menüyü paylaştık. Menüde fried wonton, white rose, cao lau ve spring rolls vardı. Yanında buranın yerel fıçı birasını (Bia Hoi) istedik. Turgay eh işte dedi, ben bayıldım parmaklarımı yedim. Biralar dahil 200000 VND (8.57 Dolar) ödedik.
Bale Well (Lokasyon)
Bu kadar çok değişik yemek çeşidini tek bir şehirde bulmak ne güzel diye düşündük yemek yerken. Masaya oturduğun anda servis başlıyor zaten fix menü, başka seçenek yok. 120000 VND (5,12 Dolar) menü fiyatı kişi başı. Bu sefer iki kişilik aldık. Bira da 15000 VND (0.64 Dolar) tanesi. Servis 3’er 5’er tabaklarla tamamlanıyor. Sonra garson gelip nasıl yemek gerektiğini anlatıyor göstererek. Pirinç kağıtlara masada ne var ne yok koyup dürüm yapıp sosa banıp mideye yuvarladık. Efsane bir lezzet yaratmışlar.
Mon Coffee (Lokasyon)
Yol üzerinde canım çok kahve istemişti caddede masaları görünce atladım hemen oturalım mı diye. Burada kahveleri konsantre süt ile yapıyorlar. Kahveler espresso gibi geliyor, dibindeki sütü karıştırmak gerekiyor. Üzerinde yine ayrı gelen buz ve suyu ekliyorsunuz. Benim için çok zorlayıcı oldu doğrusu. Ben hazır buzlu sütlü kahve istemiştim halbuki:)
Highlands Coffee (Lokasyon)
Bilgisayarlarla oturup saatlerce çalışmak için birebir bu kafe. Sütlü buzlu kahvesine bayılıyorum. Soğuk demliyorlar ondan herhalde enfes bir kahve tadı oluyor. Kaldığımız otelin hemen karşısında çalışma alanı bulmak iyi oldu. Biz yine tüm gün burada takıldık.
Faifo Coffee (manzarası için) (Lokasyon)
Aldığımız kartpostallardan biri kesin buradan çekilmiş olmalı. Herkes manzarası için geldiğinden olsa gerek garson kızlardan kaçamıyorsun kesinlikle. Hem yukarı çıkarken sipariş verdiniz mi, hem de kapıdan çıkarken hesabı kapattınız mı diye soruyorlar. Turgay yukarıdayken fotoğraf çektirmek için dışarı çıkacaktım zor bıraktı yakamı. Param da yok ki ödeyeyim. Kahvesi güzel fiyatlar birazcık fazla ama değiyor. Bir kahveye 39000 VND (1.67 Dolar) verdik.
Hindistan cevizi sütlü kahve için Ivy Fruits (Lokasyon)
Otele gelip giderken sürekli önünden geçtiğimiz, duvarında çok güzel bir resmin olduğu bir sokak kahvecisi burası. Yeni bir kahve daha keşfettim burada Hindistan cevizi sütlü kahve. Nasıl güzel bir şey anlatamam. Oturup gelen geçeni izledik bir yandan soğuk kahvemi yudumladım. Tam kalkarken fotoğraf çektirmek istediğim resmin önündeki masa da boşaldı. Fırsatı değerlendirdik biz de.
Leo Leo (Lokasyon)
Aslında Turgay’ın gitmek istediği Phi Bánh Mi diye bir yer vardı. Şehrin en meşhur yemeği banh mi (sandviç) burada yapılıyormuş. İlk geldiğimiz gün sabah denemiştik kapalıydı, şansımıza o akşam da yetişemedik kapatmışlar. Biz de değişiklik olsun diye yol üzerindeki hamburgerciye oturduk. İçimden burada enfes yerel lezzetler dururken ne işimiz var burada diye geçiriyordum ama sesimi çıkarmadım. İyi ki de bir şey dememişim Malezya’da yediğimiz tatsız hamburgerlerden sonra burası efsane. İlk defa Saigon Special diye bir bira denedik, o da çok iyiydi. 158000 VND (6.75 Dolar) tuttu.
Hoi An rüya gibi geçti. En az 10 gün kalınırmış aslında ama Da Nang otobüsümüz bizi bekliyordu.