1 – Şehir Merkezi

Vietnam’ın kuzeyine geldiğimizden beri hava çok serin. Biz aylardır sıcak havaya o kadar alışmıştık ki yağmurlu ve soğuk hava bizi biraz şaşırttı. Doğal olarak yağmurluklarımız ortaya çıktı. Genelde bulutlu, bolca yağmurlu, oldukça sisli bir gün geçirdik, içimize bol bol oksijen çektik. Motoru kaldığımız otelden 100000 VND (4.21 Dolar) olarak kiraladık, 50000 VND (2.16 Dolar)’de benzin aldık.

2 – Hastane Mağarası (Hospital Cave) (Lokasyon)

Her şeyin keyfi ayrıymış. Yağmurun altında motorla gitmek, yaşayabileceğimiz en güzel özgürlükmüş belki de. Sırılsıklam olmayı hesaba katmazsak. Benim gibi yağmurluğunuzu bulamazsanız Cat Ba’nın yerel bakkallarında şirin renkli yağmurluklardan alabilirsiniz.

Cat Ba Milli parkına girer girmez yemyeşil doğanın içinde bulduk kendimizi. İlk durağımız Vietnam Savaşı sırasında hastane görevi yapmış bir mağara oluyor. Mağaranın tam karşısındaki restorana (Ga Doi Vietnamese Food & Homestay) attık kendimizi ve kahvemizi yudumlarken yağmurun dinmesini bekledik. Giriş için kişi başı 40000 VND (1.73 Dolar) park için 5000 VND (0.22 Dolar) verdik. Kahvelerimiz de 40000 VND (1.73 Dolar) tuttu. Bütün ödemeleri restorana yapıyorsunuz. Yağmur kesilince yolun karşısına geçip mağaraya doğru yürümeye başladık. Mağaranın girişine ulaşmak için biraz tırmanmak gerekiyor, çıkışı da motoru park ettiğimiz restoranın biraz gerisinde kalıyor. Biz geldiğimizden beri o kadar çok mağaraya gittik ki, bize çok bir özelliği yok gibi geldi ama yolda bir kahve molası vermek ve 50 yıl öncesinin tarihine şahit olmak için keyifli bir yer.

3 – Cat Ba Doğal Parkı (Cat Ba National Park) (Lokasyon)

On dakika daha adanın ortasına doğru yağmur kokan yollarda motorumuzu sürdük. 13:30 civarında Cat Ba milli parkına vardık. Parkın girişine 5000 VND’ye motorumuzu park edip kişi başı 80000 VND (3.45 Dolar) olan biletlerimizi aldık.

Girişte bir sürü tabela asılı. Biz de meraklı iki tip hepsini okumaya koyulduk. Fakat bu tabelalar yürüyüş rotası hakkında bir bilgi vermiyor tam olarak. Rotayı gösteren esas tabela yürüyüş yolunun hemen başlangıcında. Parkın böyle bir özelliği var mı emin değilim ama en güzel kelebekleri yolun kenarında tuvalet yolunda gördük. Yolda olmanın insana kattığı en önemli şeylerden biri, normalde göremeyeceğin, görsen de fark edemeyeceğin şeyleri insanın gözüne sokması. Kelebeklerle bir süre oynadıktan sonra yolumuzda devam ederken bu sefer sağ taraftaki zincirli demir kapının ardında ceylanları gördük. Hayatımda hiç ceylan görmemiştim.

Hoi Lake Farm Stay (Lokasyon)

Parkın içinde konaklamak isteyenler için böyle bir seçenek sunulmuş. Çadırda ya da bungalowda göl manzaralı odalarda kalınabiliyor. Hatta booking’den tutmak isteyenler için linki ekliyorum. Hava yağmurlu olduğu için aynı zamanda tok olduğumuz için içeri girmeye gerek duymadık, kapıdan bakmakla yetindik.

Kim Giao Ormanı ve Ngu Lam Tepesi

Birazcık daha yürüyünce yürüyüş rotası karşımıza çıktı. Yine kendimizi ağaçların arasındaki taş merdivenlerden tırmanırken bulduk. Minik turuncu yengeçler gördük ve yoldaki tabelaları takip ettik. Parka girdikten yaklaşık bir saat sonra Cat Ba Milli Parkı bünyesindeki Kim Gio ormanlarına varmıştık. Çok nadir olarak yetişen bu ağacın biraz acıklı bir hikayesi var.

Efsaneye göre bir zamanlar Kim Ngan adında güzeller güzeli bir prenses yaşarmış. Bir gün babasının hükümdarlığındaki krallık saldırıya uğramış. Kral da krallığını düşmanlardan kurtaracak kişiye kızını vereceğini duyurmuş. Bir oduncunun oğlu olan Giao Thuy başarıyla bu görevi yerine getirmiş ve kral da söz verdiği üzere kızı Kim Ngan ile Giao Thuy’un düğünü için eğlenceyi başlatmış. Düğün günü bu durumu kıskanan bir rakibi damadın içkisine zehir koymuş. Damat zehirden gelin de çok kısa bir süre sonra kederden hayatını kaybetmiş ve aynı mezara gömülmüşler. Bir süre sonra gömüldükleri yerden bir ağaç çıkmış. Kral da kızı ve damadının anısına ağaca “Kim Giao” adını vermiş. Daha sonra ağaçtan elde edilen odunun zehirli maddelerin varlığını tespit etmek gibi mucizevi bir özelliği sahip olduğu keşfedilmiş ve böylece Kim Giao ağacını kullanma geleneği başlamış.

Kim Giao ağaçları 20-30 metre yüksekliğinde ve 80-130 cm gövde genişliğinde olabilirler. Odunlarının rengi ise sarımsı kahverengi tonlarında olur. Genelde Vietnam’ın merkezi ve kuzey kesimlerinde 1000m. yüksekliğindeki alanlarda yetiştirilir. Odunu çok değerliymiş. Zehirle teması halinde kırmızı renge bürünüp kabarcıkları çıkaracağı söylenirmiş, bu sebepten dolayı kralların yemek çubuğu olarak kullanılırmış.

Rotada Kim Giao Ormanından manzaranın izlenebildiği Ngu Lam Tepesine geçiliyor ama biz çıkış yoluna doğru yöneldiğimiz için tepeyi gösteren tabelayı kaçırdık. Sonra da dönmeye üşendik.

4 – Trung Trang Mağarası (Cave)(Lokasyon)

Cat Ba Milli Park biletlerine dahil olan Trung Trang mağarasını da es geçmek istemedik. Mağaranın girişi biraz geride kalıyor o nedenle motorla gitmeyi tercih ettik. Trung Trang Mağaraları, Cat Ba Adasındaki irili ufaklı toplam 150 mağaradan oluşuyormuş ve bu mağaralar içinde karanlıkta yaşayan bir çok kuş, yarasa, sürüngen türüne ev sahipliği yapıyor. Neredeyse tüm mağaraların girişinde olduğu gibi uzun bir merdiven yolu bizi bekliyordu ve tırmanış sırasındaki manzara yine efsaneydi. Mağaranın içine girdikten sonra yürüme yolundan devam edip mağaranın diğer ucundan çıktık. Gerisin geri motorumuza yürüyüp yolumuza devam ettik.

5 – Top Kalesi (Cannon Fort) (Lokasyon)

Mağaradan çıktıktan sonra motorumuza atlayıp gün batımını izlemek için belirlediğimiz yere doğru yarım saat kadar sürdük. Top kalesinin kişi başı 40000 VND (1.73 Dolar) giriş ücreti var. Bilet girişte alınıyor, belli bir yere kadar motorla gidebiliyorsunuz ama cannon fort haritasının olduğu tabelanın önüne geldiğinizde birileri motoru buraya park etmelisiniz diye sizi durduruyor.

Park için de 10000 VND (0.43 Dolar) istiyorlar. Buraya gelene kadar manzarası güzel olan bir kaç yerde durup fotoğraf çektik, motoru park ettikten sonra da yürüyerek güzel yerler aramaya devam etik.

Seyir Terası

Karşımıza ilk çıkan yer herkesin banklardan birine oturup manzarayı seyre daldığı kısım oldu. Çok fazla bank yok onun için bir kaç kişi ayakta bekliyordu. İçecek alabileceğiniz, cips fıstık satan minik bir büfe de mevcut. Tek sıkıntı sisli havanın manzaranın güzelliğinin önüne bir perde çekmesi oldu.

Toplar, Hendekler, Tünel ve Tarihi Kalıntılar Odası (Historical Object Showroom)

Fortress Cafe

Herkesin geldiği ve asıl oturma yerlerinin olduğu kısım burası. Sis durumu değişmediği için manzaramızda bir değişiklik olmadı ama gördüğümüz kadarı bile bize yetti. Akşam erken saatte kapanıyor. Saat 18.00 gibi biralarımızı aldık bitirdiğimizde görevliler çoktan gitmişti. İlk seyir terasındaki biralar ve cipsler de dahil toplam 76000 VND (3.28 Dolar) ödedik. Mekanda kimsecikler kalmadığı için de çok oyalanmadan motoru teslim etmek için geri geri döndük.