Hanoi

Hanoi kuzeyin başkenti. Vietnam tarihinde daha önce başkent olmayan bir şehre gittik mi acaba diye düşünmüyor değilim bazen:) Hanoi hem küçük bir şehir gibi hissetmenizi sağlayan şehir merkezi ile sıcak, hem de kocaman gökdelenleri ile büyük bir şehir. Mutfağına diyebileceğim hiç bir şey yok. Her bulduğumuzu yedik, barlar sokağında içtik, tren sokağında giden trenin ardından el salladık ve bu şehri çok sevdik.

IMG_20190316_122154.jpg
Hanoi

Hanoi’nin bize sunduğu en güzel şeylerden biri serin havası oldu. Güneydoğu Asya’da ilk kez arka arkaya 3 gün montlarımızı hiç çıkarmadık. Serin ve yağmurlu havaları özlemişiz azıcık.

IMG_20190317_104506.jpg
Train street

Nasıl Geldik?

Ninh Binh’den Hanoi’ye otobüs yolculuğu

Vietnam’daki en pahalı yolculuğumuzu yaptık sanırım. 150000 VND (6.45 Dolar) karşılığında otelden aldık biletlerimizi. Otel sahibi kız çok iyi niyetli olunca Hanoi biletini de ondan alalım dedik. Sabah kalkıp minibüsün kalktığı kasabanın ana meydanına kadar bize eşlik etti sağ olsun. Yaklaşık 3 saat sonra Hanoi’ye varmıştık.

IMG_20190315_095652_1.jpg
Ninh Binh’den Hanoi’ye otobüs yolculuğu

Nerede Kaldık?

The First Pub and Hostel (Lokasyon)

Hanoi büyük şehir olduğundan diğer Vietnam şehirlerine göre biraz daha pahalı. Haliyle bizim standartlarımız da biraz düştü. Oteli seçerken de konfor yerine merkezi olmasını tercih ettik. Üst katında kaldığımız ranzaların gece sağa sola dönerken çok ses çıkarması dışında tuvaletleri temiz ortalama bir hostelde kaldık, yeri tam merkezde ve kahvaltı dahil:)  Çay kahve ücretli ve 2 çiftin sıkışıp oturabileceği bir hobbit balkonu var. Bir süre oturmayı denedik ama belimiz ağrıyınca dolaşmaya çıktık.

Ücreti: Paylaşımlı tuvaletli yatakhane odasında kahvaltı dahil iki kişi 8 Dolar

Thu Giang Guesthouse (Lokasyon)

Yatak gıcırdamasından rahat edemedik, tek tek otel gezip ışık alan oda bulmaya koyulduk yine. Bir kaç denemenin ardından, çok da şansımızı zorlamayıp bu oteli tuttuk. Sonraki iki günümüz de bu otelde geçti.

Ücreti: Tuvaleti banyosu içinde ışık alan oda ücreti 13 Dolar

Neler Yaptık?

St. Joseph’s Cathedral (Lokasyon)

1886 yılında yapımı başlayan St. Joseph’s Cathedrali Hanoi’deki Fransız sömürge döneminden kalan en eski Katolik kilisesi. Şehrin merkezindeki konumu oldukça güzel. Etraftaki kafelerden birine oturup meydanı izlemek bize çok keyifli geldi.

Dong Kinh Nghia Thuc Square (Lokasyon)

Hanoi keyifli bir başkent. Şehir merkezinde kalınca bir çok yer birbirine yürüme mesafesinde. Akşam hostelde oturmaktan sıkılınca soluğu yürüme mesafesindeki Dong Kinh Nghia Thuc Meydanında aldık. Burası gece de gündüz de şehrin kalbinin attığı bir yer. Gündüz gittiğimizde akşamki konser için sahne kurulumları vardı, akşam da konsere uğramayı ihmal etmedik.

IMG_20190316_211251.jpg
Dong Kinh Nghia Thuc Meydanı

Hoan Kiem Lake (Lokasyon)

Dong Kinh Nghia Thuc meydanında bir sürü kafe ve restoran var. Geceleri trafiğe kapalı olsa da gündüz araçlar vızır vızır. Hemen yan tarafında da Hoan Kiem Gölü var. Göl kenarındaki yaya yolu boyunca yürüyüp, yolda gördüğümüz müzisyenlerin tınıları eşliğinde, gölün ortasındaki tapınağı izleyip gecemizi tamamladık.

Ücretsiz Şehir Turu

Büyük şehirlerdeki ücretsiz şehir turu geleneğimizi bozmadık. Hanoi Old Quarter and French Quarter Private Walking Tour programı için rezervasyonumuzu tamamladıktan sonra ertesi sabah 9’da ofislerinin önünde buluştuk. Tura sadece biz katılmıştık ve gezi rehberiyle baş başaydık.

Tur rehberimiz üniversite öğrencisi genç ile Hanoi’nin sokaklarını arşınladık. Dong Xuan Marketten başlayan turumuz tarihi Ô Quan Chưởng kapısından ilerleyip Hanoi’nin eski çarşıları arasından Hanoi Ancient House’a kadar devam etti. Biraz evin içini dolaştıktan sonra Hoan Kiem Gölü üzerindeki Temple of the Jade Mountain’a vardık. Buraya daha sonra uğramak üzere ayrılıp Hoa Phong Tower’ın yanından geçip, bir süre Turtle Tower’ı izledikten sonra eski şehri bitirip Fransız koloni binalarının olduğu kısma ilerlemeye başladık. Square of August Revolution’ın ardından turu Fransız kültürdeki sergi ile tamamladık. 200000 VND (8.60 Dolar)  bahşiş verip bu güzel turu için teşekkür edip, rehberimizin yanından ayrıldık.

Temple of the Jade Mountain (Den Ngoc Son) (Lokasyon)

Ücretsiz şehir turumuzun bittiği yer şehrin Avrupa tarzı binalarının bulunduğu son derece lüks restoran ve barlara ev sahipliği yapan bir bölgesiydi. Hava kapalı ve yağmurlu olmasına rağmen bu bölgeden ayrılıp eski şehrin rengarenk sokaklarına geçmek çok keyifli geldi bize. Tapınak, eski şehirdeki Hoan Kiem gölünün içinde yer alıyor. Tapınağa ulaşmak için üzerinde yürüdüğümüz kırmızı köprü ve Vietnam’a özgü tapınak kapısı, Hanoi’nin görmeden geçilmemesi gereken yerlerinden. Giriş Ücreti tam 30000 VND (1.29 Dolar) öğrenci 15000 VND (0.65 Dolar).

Ta Hien Beer Street – Hanoi Old Quarter (Lokasyon)

Hanoi’deki barlar sokağı bana Nevizadeyi hatırlattı. İlk olarak bu sokağın ortalarında sadece iki masası olan bir bara oturup bira patates yaptık. Sonra bir arka sokaktaki canlı müzik yaptıklarını sandığımız Life’s Art Pub’a gittik. Sonradan fark ettik ki bu bar aslında Vietnam’da her köşe başında olan karaoke barlarından birisiymiş. Biz de yandan ızgara kaburgamızı söyleyip hayatımıza renk kattık. Vietnam’ın en güzel iki insan tipi; biri karaoke yapan mutlu insanlar, diğeri ise köşe başı mangal ızgara yapıp bizi mutlu eden insanlar.  Biraların inanılmaz ucuz olduğu Hanoi’de 12 bar hedefimizi gerçekleştirecektik ama günün yorgunluğu buna izin vermedi bize. Gecenin bize maliyeti 200000 VND (8.60 Dolar).

Hanoi Tren Sokağı (Train Street) (Lokasyon)

Tren sokağı adı üstünde içinden tren geçiyor. Hanoi’de insanlar camlarından çıkıp ellerini uzatsalar trene değebiliyorlar yani. Biz de bu sokağa gittik hemen tren yolu üzerindeki bir kafeye oturduk. Hem kahvemizi içtik hem de geçip giden trenin arkasından cuf cuf diye bağırdık.

Literature Lake-Gò Kim Châu (Lokasyon)

Tren sokağından ayrıldıktan sonra yürüyerek şehri biraz dolanmaya karar verdik. Şehrin bir diğer önemli noktası olan Temple of Literature’e doğru yürürken tapınağın tam karşısında bu minik gölü fark ettik. O sırada kurulu olan kitap fuarını biraz gezip İngilizce kitaplara göz attık. Binaların arasına sıkışmış bu gölün pek bir özelliği olmasa da meydandaki fenerlerin arasında gezinmek bize keyifli geldi. İtiraf edelim asıl amacımız bedava olan tuvaleti kullanmaktı.

Temple Of Literature (Lokasyon)

Literature Lake’in önündeki yoldan karşıya geçince Temple of Literature karşınıza çıkıyor. Giriş ücreti kişi başı 30000 VND (1.29 Dolar), öğrenci 15000 VND (0.65 Dolar) Normalde nasıl oluyor bilemiyorum ama biz tam Mart ayında mezuniyet zamanına denk geldiğimiz için tapınağın içi tıklım tıklımdı. Okullar sırayla öğrencilerini bu tapınağa getirip mezuniyet fotoğraf çekimlerini yapıyorlarmış. İçerisi muhtemelen lise ve ortaokuldan mezun olan öğrenciler ile doluydu. Hiç tanımadığım bazı gençlerin mezuniyet fotoğraflarını süslüyorum şimdilerde:)

Thang Long İmparatorluk Şehri (Imperial Citadel )(Lokasyon)

Temple of Literature’de onlarca gençle bir sürü fotoğraf çektirdikten sonra yürüyerek Thang Long imparatorluk şehrine geçtik. Giriş ücretleri Temple of Literature ile aynıydı; kişi başı tam 30000 VND (1.29 Dolar), öğrenci 15000 VND (0.65 Dolar). Milattan önce 3000 yılından beri insanların yaşadığı Hanoi, başkent ünvanına 11.yüzyılda Ly Viet Hanedanı tarafından inşa edilen bu şehirle kavuşmuş.  Fakat 1805 yılında Nguyen Hanedanının başkenti Hue’ye taşıması ile önemini yitirmiş. 1897 yılında da Fransızların işgalinin ardından, yeni bir şehir inşa etmek için bu şehir tahrip edilmiş. Ne yazık ki günümüzde eski şehirden harabe ve Fransızların inşa ettiği modern görünümlü sarı renkli bir bina kalmış. Bu binanın önündeki devasa alan Fransız askerler tarafından atış alanı ve eğlence amaçlı kullanılmış. Hanoi, 1954’te Kuzey Vietnam’ın başkenti haline geldikten sonra da bu alan meşhur propaganda gösterilerinin yapıldığı bir şehir stadyumuna dönüştürülmüş. Şehrin en ilginç yerleri yine aynı dönemlerde inşa edilen sığınaklar. Vietnam Savaşının kuzey cephesinin komutasına ev sahipliği yapan bu sığınaklarda 1960’lı yıllara ait eşyaları, haritaları ve haberleşme sistemlerini görmek mümkün.

Diğer görülmesi ve fotoğraf çekilmesi gereken yerler arasında güney kapısı, sancak kulesi, Vietnam kültüründe kutsal kabul edilen bir kaplumbağa heykeli ve şehrin diğer taraftaki çıkışına doğru kralın cariyelerine ayrılmış Princess’ Pagoda bulunuyor. Burası da yine mezuniyet çekimleri için gelen gençlerle dolu.

Hoang Thanh Tarihi Alanı (Historical Site) (Lokasyon)

Thang Long Imperial Citadel’in arka çıkışında yolun tam karşısında yapılan kazı çalışmalarında bulunan eserlerin sergilendiği bir alan bulunuyor. Meraklısı için cazip bir yer olabilir çünkü girişte aldığımız biletler burayı da kapsıyor. 7-17. yüzyılda bölgede yaşamış hanedanlıklara ait taş, tuğla ve duvar yapıları gibi mimari malzemeler hakkında bilgi edinebilirsiniz.

One Pillar Pagoda (Lokasyon)

Arkeoloji alanının tam karşısında national monument ve onun arkasında da Ho Chi Minh mozolesi gözüküyor ama ne yazık ki kestirmeden gitmenize izin vermiyor güvenlik görevlileri en az 20 dakika yolunuzu uzatıp araba yolunu izleyerek sokağın etrafından dolaşmamız gerekiyor. Biz de fırsattan istifade yolumuzun üzerinde olan bu minik Budist tapınağına uğradık.

bsh
One Pillar Pagoda

Ho Chi Minh Mozalesi (Mausoleum) (Lokasyon)

Ardından yürüyerek Ho Chi Minh’in naaşının bulunduğu anıta geçiyoruz. 1975 yılında tamamlanan mozole Rusya’daki Lenin mozolesinin esinlenilerek yapılmış. Giriş ücretsiz, ama kapıda güvenlik görevlileri bulunuyor ve arama yapıyorlar. Belli kıyafet şartlarına uymanız gerekebiliyormuş. İçerideki yeşil alanda koşanlar, yürüyüş ve spor yapanlar var. Sanırım içindeki müzeye girilebiliyor ama biz gittiğimizde saat akşam altıya geliyordu ondan yeltenmedik bile. Giriş saatlerini kontrol etmekte fayda var.

Batı Gölü (West Lake) (Lokasyon)

Mozolenin hemen arkasında kalan şehir merkezindeki göle göre oldukça büyük olan doğu gölü ve çevresi yürüyüş yapmak ve koşmak için oldukça uygun. Sabah sporu için bire bir bence. Gölün öte yakasındaki kocaman gökdelenler ile hemen yan otobanda minik el standında tatlı satmaya çalışan küçük kızın görüntüsünün aklımızda yarattığı çarpıklığı bile umursamadan, anın keyfini çıkartmayı tercih ettik. Kızın yanına gidip hindistan cevizi ve şeker parçacıklarının pirinç kağıdına sarılmış halinde bir tatlı olan “Bo Bia” aldık. Normalde hayatta yemeyeceğim birşeydi ama buralarda her şeyi yiyoruz valla. Daha sonra yolun karşısına geçip otele gidene kadar bir sürü bara uğrayıp her bir mekanda bir bira içtik. Hanoi’ye geliyorsanız yapılacak en güzel şey bar hopping. demedi demeyin.

Yeni Kartpostallar

Hanoi’de canınız mı sıkıldı hemen gidip kendinize bir kaç tane kartpostal alın ve arkadaşlarınıza postalayın. En eğlenceli kartpostalları bulduğumuz yer Vietnam oldu. Her bir şehri kendine has güzel. Postaneden aldığınız pulları yapıştırıp ardından  posta kutusuna. 2 haftaya da ulaşabilir 3 aya da artık kısmet.

Yeme-İçme

Com Pho (Lokasyon)

Burası şehrin merkezinde civardaki çok kalabalık daha popüler restoranlara nazaran oldukça lezzetli çorbaları olan ufak bir restoran. Afiyetle çorbalarımızı yudumladık:)

Cong Cafe (Lokasyon)

Sıkıştırılmış Vietnam rotamızda sürekli bir şehirden başka bir şehire koştururken Hanoi’de birazcık dinlenmek ve konsolosluktaki bir kaç işimizi halletmek için dört günümüzü ayırmıştık. Fırsattan istifade bilgisayarlarımızı yanımıza alıp, Hanoi şehir merkezinde biraz vakit geçirdikten sonra, Turgay konsolosluğa giderken ben de bu güzel sevimli kafenin keyfini çıkardım. Çok güzel kahve yapıyorlar, toplamda 158000 VND  (6.79 Dolar) ödedik.

Bun Cha Dac Kim (Lokasyon)

Hanoi’nin en meşhur yemeklerinden bir tanesi Bun Cha, en yüksek puanlı restoranlarından biri de bu restoran. Oldukça salaş yani tam bizlik. Muhteşem lezzetli suyun içindeki köftelerin, yapışkan noodle ve çeşitli yeşilliklerle servis edilmesinden oluşuyor. Kasenize biraz noodle yanına köfte ve et parçalarını ve yeşillikleri ekleyip üzerine suyunu da koyunca muhteşem lezzetli bir şey yemeye hazır hale geliyor. Biz çok çabuk doyduğumuz için bir porsiyonu paylaştık. Yanımıza oturan Amerikalı olduğunu tahmin ettiğimiz Asya kökenli hanımefendinin bizim nasıl yediğimiz parmakla gösterip arkadaşlarına tanıtmasını çok kaba bulsak da kadına tebessüm etmeye devam ettik. Onlar da bizi izlemeye devam ettiler:) Biralar dahil akşam yemeğimiz 180000 VND (7.74 Dolar) tuttu.

Bun ca Sam Cay Si (Lokasyon)

Yine yerellerin gittiği lokal bir yerde yemek yeme peşinde koşarken bu dükkana nasıl girebildik ve hiç anlamadığımız yemeklerden ne sipariş verdik hatırlamıyorum. Aslında sipariş vermedik, ne getirdilerse yedik ve hayatımızda yediğimiz en güzel balık çorbasını içtik. İçecekler dahil 100000 VND (4.30 Dolar) verdik.

The Little Plan Ceé – Ke Hoach Nho Cafe (Lokasyon)

Tam da adı gibi gerçekten. Girişini bulmak için bir iki tur attık aynı sokakta. Daracık bir geçitten geçip kafeye ulaşabildik sonunda. İnanılmaz güzel kahveleri ve kekleri var, dekorasyonuna bayıldım. Bilgisayarlarımız ile gidip bir kaç saat çalıştık hatta. Bu tatlı kafeye 150000 VND (6.45 Dolar) bıraktık.

The Railway Hanoi (Lokasyon)

Tren sokağına girdiğimizde hemen sol taraftaki en tatlı cafe burası. Tren gelmeden demir yolunda birkaç fotoğraf çektikten sonra dinlenmek ve treni beklemek için buraya oturduk. Bu minicik apartmanın üst katında sokağı gören sadece bir cam var ve ancak 2 kişi zor sığıyor. O sebeple başka kimse gelmese keşke diye düşünürken yanımıza Japonya’da master yapan 2 tane Moğol kız geldi. O sırada ben Hanoi’deki yediğimiz en güzel “Bánh mì”leri almak için yolun karşısına giden Turgay için yer tutuyordum ki cam kenarını kapmak için pek de istekli olmadıklarını fark ettim. Ben hindistan cevizi sütlü kahvemi içip, sandviçimi yerken, Turgay soğumasın diye sıcak su dolu kovanın içine oturtturulmuş filtre kahvesini yudumlayacaktı ki, kovanın içindeki sıcak suyu unutup bir miktar kendini haşladı. Neyse ki büyük bir yanık vakası vuku bulmadan durumu atlattık.

Ve tren tam vaktinde geldi. Camdan evlerin yanı başından insanları sıyırarak geçen treni cuf cuf sesleri arasında izledik ve yolumuza devam ettik. Tren yolunun devamında bir sürü sevimli kafe var. Biz oturduğumuz yeri çok sevdik. Bize tren geçişinden sağ çıktığımız için sertifika bile verdiler:)

Bromance & Beer (Lokasyon)

Batı gölünün güzel manzarasını izleyip bira içilebilecek tarz mekanlardan biri. Vietnam’da bira ucuz o sebeple her yerde içiliyor. Ben biraz yabancı bira içmek istiyorum yerel biralardan sıkıldım dediğiniz anda  burası iyi bir seçenek oluyor. Fiyatlar 20000-280000 aralığında değişiyor. Belçika, Hollanda,Meksika vb. biralar mevcut

Max Beer Garden (Lokasyon)

Bromance & Beer’da biralarımızı yudumlayıp ikinci bir bara geçiyoruz. Bu mekana neden geldiğimiz hakkında hiçbir fikrim yok tek bildiğim yol üzerinde olması. Çünkü bu gece alkolden bayılana kadar her bir barda bir bira içip kalkmayı hedefliyoruz. Buradaki biralar 54000 VND tuttu, sonra yola deva ettik bu gece toplamda 6 bar değiştirip her birinde bir bira içtik. Hatta arada tavuk şiş ve Hanoi’nin meşhur susamlı tatlı toplarından gömmüşüz.

Bun Cha Dac Kim (Lokasyon)

Hanoi’den sonraki lokasyonumuz olan Cat Ba Adasına yola çıkmadan önce açlığa yenik düşüp otobüsün kalkmasına kalan son 15 dakikada hızlıca yediğimiz son Bun Cha. Hala bile fotoğraflara baktıkça ağzım sulanıyor. Benim yerime de yiyin mutlaka. Ruhumu o mekanda bırakmış olabilirim. Çünkü biz o sırada otobüse yetişmek için otele koşturuyorduk. Bekle bizi Ha Long Bay.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close