Ayutthaya Günleri – 2

15/11/2018

Tayland’da en iyi dolar kurunu veren yer Super Rich. Biz havaalanında 200 Dolar (1 Dolar=32,85 Baht) bozdurmuştuk daha sonra şehir merkezindeki Super Rich’den bir miktar daha bozduracaktık fakat unuttuk. Elimizdeki para da bitince ilk işimiz sabah bankaya gidip para bozdurmak oldu. Super Rich havaalanı ve Tayland merkezdeki kur farkı o kadar fazla değil ama Ayutthaya’da Super Rich olmadığı için banka kurları oldukça düşük. Birkaç banka dolaştıktan sonra Government Savings Bank’ta (1 Dolar=32,55 Baht) karar kıldık. Banka kurlarına www.daytodaydata.net sitesinden bakıyorduk (oranlar bankanın içindeki ekranlardaki kurlarla aynı). Bankadaki görevliler oldukça yardımseverler, numara almana yardımcı oluyorlar kapıdan girer girmez:). Para bozdurmak için pasaportunuzun yanınızda olması gerekiyor, biz yanımıza almadığımız için otele geri dönmemiz gerekti. Aslında bu sayede daha iyi oran veren bir bankadan çevirmiş olduk.

Ben tarih bilgimi yeterince geliştirdiğim ve ayrıca sıcaktan çok yorulduğum için bu gün rotamızı müzelere çevirdik. Mr. Pattoon Khoamala çok ünlü bir bot yapım ustasıymış, emekli olduktan sonra kendi imkanlarıyla Tai Bot Müzesini (Thai Boat Museum) kurmuş. Kendi evine giriyorsunuz aslında, eşi size eşlik ediyor ve biraz İngilizce biliyor. Duvarlar kralla fotoğraflarıyla süslü, Kral IX Rama’dan ve eşinden ödül alırken fotoğrafları var. Çok aklımızda kalmayacak muhtemelen ama tek tek bütün maketleri incelemeyi ihmal etmedik. Bize su ikram etti, herhangi bir ücreti yok sanırım ama biz bağış kutusuna 50 Baht bıraktık.

Sonra koşarak karnımızı doyurmak için en sevdiğimiz restaurant olan Malakor’a gittik.

IMG_20181115_130733 (1).jpg

Yolumuzun üzerindeki birkaç tapınağı daha es geçmeyip, bir diğer müzeye doğru yola koyulduk. İkimiz de yürümeyi sevdiğimiz için yarım saat yürüme mesafesi nedir ki dedik ama Milyon Oyuncak Müzesi’ne (MillionToy Museum) ulaştığımızda can çekişiyorduk. Kapısından içeri girdiğimizde keyfimiz yerine geldi. Giriş ücreti kişi başı 50 Baht. Dünyanın her yerinden yaklaşık 150 yıllık eski yeni, irili ufaklı binlerce oyuncak var. Kesinlikle iyi ki gitmişiz dedik yüzümüzde gülücükler açtı adeta.

Buraya kadar gelmişken yatan Buda heykelinin olduğu Wat Lokkaya Sutharan’a uğradık burası ücretsiz. Uzun bir süre Buda’nın gülümseyen yüzünü izledim:) Tapınaklarda genellikle Buda heykellerinin önüne tütsülerle beraber lotus çiçeği (nilüfer) sunuluyor.

IMG_20181115_155357-EFFECTS.jpg
Wat Lokkaya Sutharan

Bu arada Tayland’da günlerin renkleri varmış. Doğum gününüze göre uğurlu renginiz belirleniyormuş ya da o günün rengini giymek şans getirdiğine inanılıyormuş. Pazartesi; sarı, Salı; pembe, Çarşamba; yeşil, Perşembe; turuncu, Cuma; Mavi, Cumartesi; Mor, Pazar; kırmızı. Eski Kralın doğum günü olan Pazartesi sarı, kraliçenin doğum günü olan Cuma günü herkes mavi giyiyormuş.

Tapınağı gezdikten sonra eve dönerken kaybolduk, aslında dönmemiz gereken sokakta muz ağacı görüp fotoğrafını çektik sonra nilüfer görüp onu da çekecektik ki iki köpek havlayarak yanımıza geldi. Sağ olsun motosikletli biri durdu, köpekleri bizden uzaklaştırdı ama ters istikamete doğru bir süre bize eşlik etti. Sonra o yoldan gidemedik tabi, ısırırlar kuduz aşısı ile uğraşırız diye korkumuzdan. Yeni rotamızda ilerlerken tesadüfen bir pazara denk geldik,  kilosu 35 Bahta mandalina aldık. Tarihi alandan çıkınca tertemiz sokaklar kendini biraz çöplü, bol köpekli bir yaşam alanına bırakıyor.

IMG_20181115_162622.jpgYaklaşık 40 dakika daha bazı yerlerde parkın içinden de geçerek otele geri döndük. Dümdüz bir alanda, golf oynayan, bocce ball oynayan ve koşan bir sürü insan gördük, sporu da ihmal etmiyor buranın sakinleri.

 17/11/2018

Bu sabah yeni bir hostele geçtik, Fondee Hostel yeni açılmış, çok tatlı bir karı kocanın işlettiği bir yer. En önemli özelliği sahibinin çok iyi İngilizce derecede konuşuyor olması ki burada İngilizce konuşan bir yerli bulmak çok zor. İşletmecinin dediğine göre anlıyorlar ama cevap vermiyorlar çünkü hem utanıyorlarmış hem de bizdeki gibi ezber var pratik yok. En önemli özelliği buradaki çok özlediğimiz bir şey olması o da kahve:) Bir de ücretsiz kahvaltı.

Bugünkü planımız kahvelerimizi yudumlayıp, hindistancevizli kek ve browniemizi yerken çalışmak sonra da saat 16.00’daki tekne turuna çıkmaktı. Fakat hostel sahibinin ısrarlarına dayanamayarak öğle sıcağında yine kendimizi Wat Maheyong yollarında bulduk.

Wat Maheyong kaldığımız hostele yaklaşık 40 dakika yürüme mesafesinde yani tuktuk tutmak lazım. Biz buna para harcamak istemediğimiz için yürümeye karar verdik. Googlemap yürüme yolu olarak bizi araba yolu olan bir köprüden geçirdi, oldukça yorucu bir yolculuktan sonra yine yol üzerinde çeşitli tapınaklar geçerek hedefe ulaştık. Hatta son 5 dakikasında bir kadın ve annesi bize kıyamayıp arabasına aldı ve tapınağa kadar bıraktı.

Wat Maheyong benim en keyif aldığım tapınak oldu, içi inanılmaz güzel. Tam karşısında içinde rahip ve rahibelerin olduğu aktif bir Budist tapınağı var. Atmosferi hoşumuza gittiği için uğramak istemiştik ve manzaradan çok etkilendik, banka oturduk ve bir süre izledik. Çok sefil durmuş olmalıyız ki bir monk amca bize meyve suyu ikram etti. Sanırım tersi olması gerekiyordu.

Sonra gerisin geri köprü ile geçtiğimizin nehrin kıyısına yürüdük ve sal ile yolun karşısına geçtik. Bu arada fark ettik ki nehri geçmek için tek yön bileti alıyorlar, dönerken para vermiyorsun. Yani para vermeyelim diye köprüden geçmemize gerek yokmuş.

Bot turu 3 tapınağı kapsıyor ve 2 saat sürüyor. ve 200 Baht. Pişman olmayacağımız bir aktivite oldu. Sırası ile Wat Phanan Choeng, Wat Phutthaisawan ve Wat Chaiwatthanaram’a gittik ve her birinde 20’şer dakika kaldık.

Wat Phanan Choeng için bizden extra 20 Baht aldılar kapıda, diğerleri için istemediler. 19 metre uzunluğundaki 14.yüzyıldan kalma buda heykelinin ismi Taylandlılara göre Luang Pho Tho, Çinlilere göre Sam Po Kong. Oldukça etkileyici bir eser.

IMG_20181116_163514.jpg
Wat Phanan Choeng

Sıradaki, Wat Phutthaisawan. Buradaki horoz heykelinin hikayesini sonra öğrendik. Ayutthaya prensi Naresuan, Burma prensi ile yaptığı anlaşmaya göre horoz dövüşünde kazanırsa, Burmalılar Ayutthaya’yı terk edeceklermiş. Horoz dövüşünü prensin horozu kazanıyor ve böylece kan dökülmeden  Burmalıları ülkeden çıkartıyor.

En çok beğendiklerimizden bir diğeri ve sonuncusu, bulutlu olmasaydı enfes bir gün batımının bizi beklediği Wat Chaiwatthanaram oldu.

IMG_20181116_174417-EFFECTS
Wat Chaiwatthanaram

IMG_20181116_174647Tekne turumuzun sonunda her ne kadar şehre yakın bir yerde inmek istesek de tekneyi kullanan bayan bize bir türlü izin vermedi. Night market, night market diyip başta bilet alırken ilk anlaştığımız yerde bıraktı. Bizi bıraktığı Hua Ro Ayutthaya Night Market, bir önceki gün uğradığımız Bang Lan Night Markete nazaran yavan kaldı bizim için. İndiğimiz yerden Bang Lan Night Market markete yürüyüp, buradan tam anlamıyla ilk sokak yemeğimiz olan tavuk yüreği şiş yemeyi de ihmal etmedik.

IMG_20181116_193918.jpg
Bang Lan Night Market

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close