Bangkok Günleri – 2

12/11/2018

Gece 4’te yattıktan sonra sabah 7’de kalkıp tüm gün uyuyarak dolaşmak hiç de bana göre değilmiş. Saat 9’da turlar gelmeye başladığı için saat 8.30’dan önce Grand Palace’da olmaya çalıştık. Bangkok’ta neredeyse tüm caddeler en az iki şeritli, ana yollarda 5-6’a kadar çıkıyor. Genellikle yaya yoksa kırmızı ışıkta durmuyor arabalar, yaya geçitleri koşarak geçmek için ideal, trafik tersten aktığı için algılarınız da biraz karışıyor.

IMG_20181112_090632-EFFECTS.jpgGrand Palace’a vardığımızda oldukça kalabalık olduğunu düşündük ama hiç sıra beklemeden biletimizi aldık ve içeri girdik bunu da grupların önceden bilet almasına bağladık tabii ki. Saat 9’da meşhur Zümrüt Buda’yı görmüştük çoktan, saat 10:30’da İngilizce tur olduğunu görünce o saate kadar oyalandık. Tur rehberimiz oldukça esprili biriydi, ondan baya bir şey öğrendik:)

IMG_20181112_101028.jpg

Tapınağın en önemli parçası Wat Phra Kaew içinde sergilenen Zümrüt Buda Heykeli. Bu heykel normalde zümrüt değilmiş, Türkçesi yeşim taşı diye geçen, Jade imiş. Tayland’daki 3 farklı mevsime göre (yaz, yağışlı ve kış) 3 farklı şekilde her mevsimin başında kral tarafından giydiriliyor. Kıyafetlerin hepsi altın ve değerli taşlardan oluşuyor. Tapınağın duvarlarındaki resimler çok etkileyiciydi, fotoğraf çekilmesine izin verilmiyor ne yazık ki içeride. Normalde tapınaklarda monklar yaşıyor ve eğitim alıyorlar, bu tapınağın farkı ise içinde hiç rahip yaşamaması.

IMG_20181112_090018
Zümrüt Buda Heykeli. İronik bir biçimde Tayland tapınaklarındaki en küçük ama en kutsal Buda heykeli.

Tapınağı çevreleyen duvarlara Ramayana Hint destanının Tai versiyonu 178 bölüm olarak resmedilmiş. Hikaye şeytan kral, Tosakanth ile Kral Rama arasındaki savaşı anlatıyor. Tosakanth Kral Rama’nın eşi, kraliçe Sida’yı kaçırıyor ve onu kendisine aşık olacağını umduğu Longka (Sri Lanka) şehrine götürüyor ama olmuyor. Sonra savaş başlıyor. Tosakanth ailesi ve dostlarından savaşta onun yanında olmaları için yardım istiyor, Kral Rama’nın da maymunlardan oluşan bir ordusu var. Destan mutlu sonla bitiyor Kral Rama savaşı kazanıyor ve kraliçe Sida’yı Ayodhaya’ya geri getiriyor.

Budist kütüphanesi olarak kullanılan ve 1789 yılında Rama I tarafından yaptırılan, Phra Mondop binasının 4 kirişine kapıyı koruyan şeytan figürleri ve 5 insan başlı Naga heykelleri var. Naga, Sanskritçede kobra anlamına geliyormuş ve Buda’nın koruyucusuymuş. Rehberimizin anlattığına göre, Budizmin 5 önemli öğretisi varmış; can alma, hırsızlık yapma, cinsel suistimal yapma, yalan söyleme, sarhoş edici maddeler kullanma.

IMG_20181112_105005

Komplex’in en dikkat çeken yapıtı Buda’nın kalıntılarının bulunduğu Phra Siratana Cedi binası. Altın çan şeklindeki yapı Ceylon (Sri Lanka) stili ile yapılmış.

Phra Siratana Chedi, Grand Palace’ın en etkileyici binası. Kutsal değeri de çok büyük, içinde Buda’ya ait kutsal kalıntılar olduğu rivayet ediliyor.

IMG_20181112_102420

Siyah Buda heykeli Endonezya’dan hediye gelmiş, siyah olmasının sebebi ise volkanik kayadan yapılmasıymış.

Kamboçya’yı da unutmamışlar, Kral Mongkut ve Kral Rama IV Kimer mimarisinin Kimer tapınağı Angor Wat’in minyatürünü yaptırmışlar, o da burada sergileniyor.

Saray kısmında binaların içine girmenize izin verilmiyor, çok hızlı bir şekilde sarayın mimarisinin İngiliz stili ile yapıldığından bahsedip devam ettik.

Ardından restorasyonlar öncesi tapınaktaki eserlerin parçalarını, kullanılan malzemeler ve kraliyete ait bazı eserlerin olduğu müzeye (Wat Phra Kaeo Museum) ve Kraliçe Srikit Tekstil Müzesi’ne (Queen Sirikit Museum of Textile) girdik. Tekstil müzesinde batik yöntemi ile kumaş yapımının aşamaları anlatılıyor. Batik Endonezya kökenli bir teknik, Kral Rama V in Endonezya ziyaretleri sırasında Java adasından getirttiği kumaşların geniş bir koleksiyonu ve kraliçenin kıyafet ve ayakkabı koleksiyonu mevcut. Müzeden çıkmadan kendi batiğimizi yapmayı ihmal etmedik tabii ki bir de üzerimizde denedik.

IMG_20181112_1310272 günlük konaklama paramızı bıraktığımız Grand Palace’dan çıktığımızda karnımız zil çalıyordu ve kendimizi AMA Thai Restaurant’a attık.

Ben artık uykusuzluktan tükenmiştim. Yakınlardaki bir parka gidip uyumaya niyetlendik. Kendimize güzel bir bank bulduk, çıkarttım ayakkabılarımı daldım uykuya. 3. dakikasında görevli gelip burada uyuyamazsınız, yasak! dedi. Kapıda uyarıyı görüp gülmüştüm ama gerçek olabileceğine inanmamıştım şansımızı zorlamadık ve Pak Khlong Çiçek Pazarına doğru yola çıktık. Hiç bu kadar çiçeği bir arada görmemiştik sanırım.

Dönüş yolu üzerinde restorasyonu süren ve giriş ücreti olmayan Wat Ratchabophit tapınağına da uğrayıp günümüzü tamamladık. Niyetimiz hemen erkenden yatıp uyumaktı ama Bangkok’tan ayrılmadan önce son bir kez daha Happy Bar’a raggae dinlemek için uğramadan edemedik.

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close